Türkiye’de tarım öğretiminin, başlangıcı çok eskilere uzanmaktadır. İlk Tarım Yüksekokulu 1846 yılında İstanbul-Yeşilköy Ayamama Çiftliğinde kurulmuş, ancak çalışmalarını iki yıl sürdürebilmiştir.
Ondokuzuncu yüzyılın sonlarına doğru Türkiye’de tarımın geliştirilmesi için çeşitli önlemler alınırken, bunları uygulayacak ziraatçılara da ihtiyaç duyulmaya başlanmıştır. Bu amaçla 1891 yılında Halkalı Yüksek Ziraat Okulu açılmıştır. Bu okul 1928 yılına kadar eğitim ve öğretimini sürdürerek ziraat mühendisi yetiştirmiştir. Aynı yıl bu okulun kapatılmasıyla meydana gelen boşluğu doldurmak amacıyla 1930 yılında Ankara Yüksek Ziraat Okulu açılmıştır. Alman Ziraat Fakülteleriyle aynı eğitim sistemini benimseyen bu okul daha mezun vermeden üç yıl sonra Yüksek Ziraat Enstitüsü’ne dönüştürülmüştür. Atatürk’ün direktifleriyle 2524 sayılı kanunla Cumhuriyet’in 10. Yılında kurulan ve 30 Ekim 1933 tarihinde öğretime açılan Yüksek Ziraat Enstitüsü fonksiyonel ve yapısal yönden Halkalı ve Ankara Yüksek Ziraat Okullarından çok farklı bir özellik taşımaktaydı.
Türk tarımını modernleştirmek, sorunlarını bilimsel açıdan görmek ve çözmek, Türk tarımına hizmet edecek Ziraat Yüksek Mühendisleri yetiştirmek ve bu alanda eğitim-öğretim ve araştırma yapmak amacıyla kurulan Yüksek Ziraat Enstitüsü’nün bünyesinde, Ziraat, Orman, Veteriner, Tabii İlimler ve Ziraat Sanatları Fakülteleri yer almıştır. Bu enstitünün eğitim ve öğretim sistemi, ilk iki yarılı kapsayan 10 aylık sürekli stajla birlikte 8 yarıyıl, yani 4 yıllık genel ziraat öğretimi esasına dayandırılmıştır.
1946 yılında çıkarılan 4936 sayılı yasa ile Türkiye üniversitelerine yeni bir yapı kazandırılarak ve özerklik verilerek İstanbul, İstanbul Teknik ve Ankara Üniversiteleri kurulmuştur. Yüksek Ziraat Enstitüsü ise 1948 yılına kadar öğretimine devam etmiş Ziraat ve Veteriner Fakülteleri Ankara Üniversitesine, Orman Fakültesi İstanbul Üniversitesine bağlanmıştır. Enstitü bünyesindeki Tabii İlimler Fakültesi Fen Fakültesi , Ziraat Sanatları Fakültesi ise Ziraat Fakültesi ile birleştirilmiştir.
1948 yılında yeni bir disiplinle Ankara Üniversitesi bünyesi içinde Türk yüksek öğretim hayatına katılan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi ülke tarımının gelişmesine önemli katkılarda bulunmuş, Ziraat Yüksek Mühendislerinin ve bilim adamlarının yetiştirilmesinde önemli rol oynamıştır.
Özellikle 1955 yılına kadar ülkemizin tek ziraat fakültesi olarak görevini sürdüren Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi daha sonra; sırası ile Ege, Atatürk, Çukurova Üniversitelerini kuran, bunların Ziraat Fakültelerini geliştiren ve diğer Ziraat Fakültelerinin kuruluşlarında da katkıda bulunan “ana fakülte” olmanın sorumluluğunu ve onurunu taşımaktadır.
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi kuruluşundan bu yana 20.000’in üzerinde Ziraat Yüksek Mühendisi ve Ziraat Mühendisi mezun etmiş, yüzlerce ders kitabı, binlerce araştırma, inceleme ve makale yayınlamıştır.
Bugün yaklaşık 500 dekarlık kampüs alanı, araştırma uygulama çiftlikleri, araştırma istasyonları, güçlü öğretim elemanı ve idari personeli kadrolarıyla Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi ülkemizin en önde gelen öğretim ve araştırma kuruluşları arasında yer almaktadır.